İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, kamu hizmetlerinin nöbet esasıyla yürütülmesi şartıyla kamu personeline üç hafta izin verilmesi, ücretsiz izne çıkarılanlara yönelik kredi borçlarını erteleme gibi önlemler alınması ve elektrik, su, doğalgaz ile internet faturalarındaki vergilerin kaldırılması çağrısı yaptı.
Akşener, görüntülü yayınladığı mesajında İyi Parti olarak Erdoğan’ın açıkladığı ekonomik tedbirleri halk açısından yetersiz bulduklarını vurgulayarak, hem halk sağlığı hem de halkın maddi koşulları açısından öneri paketini kamuoyuna açıkladı.
Akşener, “Bu salgından kurtulmanın yolu, önce gerçeklerle yüzleşmektir. İyi Parti olarak ülkemize ve milletimize karşı sorumluluğumuz, bu meseleyi cesaretle ele alıp, eksikler ve hataların telafisi konusunda rehberlik etmektir. Corona virüsünün ülkemize gecikmeli olarak girmiş olması, bu sorunu hasarsız atlatacağımız anlamına maalesef gelmiyor. Önlemlerimizi almak, ilerleyen aşamalarda gerekecek adımları da zamanında ve yeterli şekilde atabilmek, salgınla mücadelede en önemli silahımız” sözleriyle önerilerine kulak verilmesini istedi.
Corona virüsüyle mücadelede sağlık boyutunda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca için “iyi niyeti ve gayretleri, karşı karşıya olduğumuz riskleri maalesef ortadan kaldırmıyor” diyen Akşener, Umre seyahatiyle ilgili Şubat ayında karar alınmamış olmasına tepki gösterdi. Akşener, “Önlemler konusunda aksamaların yaşandığını görüyoruz. ‘Geliyorum’ diyen bir sağlık tehdidine rağmen 22 bin vatandaşımızın Umre’ye gidişine izin veren, dönüşte ise, vatandaşlarımızı gece yarısı boşaltılan öğrenci yurtlarına dolduran bir kriz yönetiminin, bizzat kendisi bir krizdir” ifadesini kullandı.
“Görevin yandaşlarını değil, önce vatandaşlarını garanti altına almak”
Erdoğan’ın önceki gün “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adıyla Corona virüsü süreci dolayısıyla ekonomik tedbir paketini ilan ettiğini anımsatan Akşener, “Olumlu bulduğumuz yanları olmakla birlikte, paketin milletimizin her ferdini kapsayan, toplumsal anlamda adil nitelikte olmadığı maalesef ortada. Patronlara teşvik, vatandaşa kolonya öngören bir ekonomik paket, milletimizin içinde bulunduğu bu hassas dönemdeki ihtiyaçlarını karşılayamaz” dedi.
Pakette hiçbir şekilde anlam veremedikleri maddeler bulunduğunu belirten Akşener, “Mesela Sayın Erdoğan, hem tedbirli olup dışarı çıkmamamız gerektiğini söylüyor, hem de uçak biletlerindeki KDV’yi indiriyor. Mesela Sayın Erdoğan, öğrenciyi, çiftçiyi unutuyor ama her zaman olduğu gibi sevgili müteahhitlerini unutmuyor. Allah aşkına, konut kredisi teşvik etmenin vatandaşımızın salgın nedeniyle çektiği zorlukla ne ilgisi var? Vatandaş canının derdine düşmüş, sen hala yandaşına ciro yaptırma peşindesin. Sayın Erdoğan, Allah aşkına bir kez olsun bir felaketi, eşin dostun için fırsata çevirmeye çalışma. Birçok şirket çalışanlarını ücretsiz izne gönderirken, çalışanların bir bölümü işini kaybederken, sen gidip, eşini dostunu kurtarma peşinde koşamazsın. Senin görevin yandaşlarını değil, önce vatandaşlarını garanti altına almaktır. Sayın Erdoğan’ın açıkladığı ekonomik tedbirler, damadının karakteristik özelliği olan ‘günü kurtarmacı’ ekonomi anlayışını yansıtıyor. Paketin en önemli maddelerinden biri olarak sunulan, KDV, muhtasar ve SGK’ya dair kamusal yükümlülüklerin 3 ay ertelenmesi bunun kanıtı. Sayın Erdoğan ve damadına sormak isterim; Koşullardan olumsuz etkilenecek KOBİ’ler, ertelenen borçları hangi kaynaklarla ödeyecek?” tepkisini gösterdi.
Sağlıkta “tanı konulmasını yaygınlaştır, sosyal izolasyonu kolaylaştır” çağrısı
Akşener, İyi Parti olarak öncelikle Corona virüsüne karşı sağlık alanında atılmasını gerekli adımları, “83 milyonluk bir ülkeye, 16 tanı merkezinin yetmeyeceği açık. Tanı testlerini ve başvuru merkezlerini acilen ülke genelinde yaygınlaştırın. Vatandaşlarımız büyük merkezlerin acil servislerine veya polikliniklerine gitmek zorunda bırakılıyor, bu da virüsün yayılmasına sebep oluyor. Virüsü taşıyan ve hastayla temasta olan vatandaşlarımızın büyük sağlık kuruluşlarına yığılmalarını engelleyin. Bunu sağlamak için, tıp fakültesi hastanelerinde, eğitim ve araştırma hastanelerinde, hatta semt polikliniklerinde test için örnek alınmasını ve ilgili merkezlere ulaştırılmasını sağlayın. Aile sağlığı merkezlerinin, risk grubundaki vatandaşlarımızla iletişim halinde olmalarını, ve şüpheli durumlarda, tanı için gereken örneklerin, seyyar sağlık ekipleri vasıtasıyla alınmasını sağlayın” diye açıkladı.
Ülke genelindeki “Evde kal” çağrısına uygun olarak sosyal izolasyonu kolaylaştırıcak adımlar atılması gerektiğini de işaret eden Akşener, bunun içinse “Özellikle iş hayatında, nöbet veya vardiya sistemine geçilmesini teşvik edin. Kamu personelini 3 hafta süre ile izinli sayıp, nöbet esası getirerek, kamu hizmetlerinin asgari personelle yürütülmesinin önünü açın” çağrısı yaptı.
Sağlık çalışanlarına teşekkür etmekle yetinilmemesi gerektiğini de vurgulayan Akşener, “Kahramanca savaş veren sağlık ordumuza, bu süre zarfında en az üç ay süreyle birer maaş prim vermek için gerekli düzenlemeleri bir an önce yapın” önerisinde bulundu.
Ekonomide “kredi ödemelerini yapılandır, vergi yükünü azalt” paketi
Akşener, Erdoğan ve hükümetine halkın ekonomisini düzeltmeyi hedefleyen düzenlemeler yapılması gerektiği çağrısında bulunarak, İyi Parti olarak nasıl bir ekonomik tedbir paketi önerdiklerini özetle şöyle açıkladı:
“İhtiyaç sahibi ailelere yapılacak 2 milyar TL tutarındaki nakdi yardımı olumlu ama yetersiz buluyoruz. 100 milyar liralık bir destek paketinde, ihtiyaç sahibi ailelere yalnızca 2 milyar lira ayrılması, ve bunun dağıtımının şeffaflığıyla ilgili soru işaretleri olması, her şeyden önce sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmaz. İyi Parti olarak önerimiz, harcama garantili hane halkı desteğidir. Nasıl mı? Hazine, sıfır faizli bonoları hane halkına, hanenin büyüklüğüne göre orantılayarak dağıtsın. Bunun maliyeti açıklanan destek paketinin ancak üçte biri kadar olur. Bu bonoyu alan hane halkı, ister aylık tüketiminin bir kısmını bu bonoyu paraya çevirerek yapsın, isterse saklasın ihtiyacı olduğunda kullansın. Bizi dinleyip ihtiyat akçesini bugünler için ayırsaydınız, bu önlem kolayca uygulanabilirdi ancak, artık böyle bir kaynak bulunmadığından, finansman için İşsizlik Sigorta Fonu ya da Varlık Fonu’nu kullanabilirsiniz. Ayrıca, tüketimi canlı tutmak için tüm ürünlerdeki KDV oranlarını Haziran ayı sonuna kadar sıfırlayın, yılın geri kalanında ise yüzde 50 indirimli uygulayın. Ücretsiz izne çıkarılan, yevmiye ile çalışan, maaşı yaptığı satışa bağlı olan birçok vatandaşımız var. O yüzden eşitlik ilkesi doğrultusunda, onların da kredi kartı, tüketici ve ihtiyaç kredi ödemelerinin 3 ay ertelenip, yeniden yapılandırılması gerekir. Böylece her gün iş yerine gitmek zorunda olup, büyük risk alan işçilerimizi, bir de o ay ödeyeceği kredi borcunun derdine düşürmemiş olursunuz. Kredi borcu bulunmayan vatandaşlarımız için ise, elektrik, doğalgaz, su ve internet faturalarını mutlaka erteleyin. Ayrıca bu hizmetler üzerindeki vergi yükünü de 1 yıllığına kaldırın. Özel sektördeki maaş ödemelerinin kesintisiz yapılmaya devam etmesi kritik. Bu çerçevede, Kısmi Çalışma Ödeneği özelinde yapılan değişikliği, olumlu ama yetersiz buluyoruz. Tüm çalışanlarımızın kapsama alınması ve işsizlik sigorta fonunun kullanılmasında bir an önce kolaylık sağlayın. İhracatçı firmalarımızın, dünya ticaretinde yaşanacak yavaşlama nedeniyle gelir akışının aksaması söz konusu olacak. Bu firmalarımıza 6 ay sıfır faizli, ve 1 yıl düşük faizli işletme kredisi imkanı sağlayın. KOBİ’lerimizin Halkbank’a olan kredi ödemelerini 3 ay erteleyin, 3 ay sonunda 1 yıllık süreç için “sıfır” faizle yapılandırın. Tabii her zaman olduğu gibi, öğrencilerimizi ve çiftçimizi destek paketinde düşünmemişsiniz. Oysa bu destek paketinde öğrenci kredileri ve çiftçi borçları da mutlaka yer almalıydı. Vakit kaybetmeden çiftçilerimizin Ziraat Bankası’na olan kredi ödemelerini 3 ay erteleyin, 3 ay sonunda 1 yıllık süreç için “sıfır” faizle yapılandırın. Öğrenciler için ise, zaten normal şartlarda bile sorunlu olan öğrenci kredi geri ödemelerini de aynı şekilde 3 ay erteleyip, yeniden yapılandırın. Tüm bu adımlara paralel olarak, kredi ödemelerinin aksayacak olması nedeniyle, bankalara mutlaka stres testi yapılmasını sağlayın ve bankalarımızın sermaye yapısını güçlendirici adımlar atın. Ve sakın ola, “Sermaye Kontrolü” gibi uygulamaları aklınızdan geçirmeyin.”